Firma Yatırım Kararlarının Değerlendirilmesi (1)

Reel sektör yatırımları denilince kişilerin şirketleri aracılığı ile gerçekleştirdikleri üretim ve hizmet yatırımları aklımıza gelir. Bir yatırım fikrinin doğuşu, fizibilite ve değerlendirme aşaması, yatırım ve deneme üretimi aşaması, işletme dönemi mevcut yatırımı tamamlayıcı yatırımlar, tevsi ve modernizasyon yatırımları, mevcut yatırıma ilave farklı sektör ve konularda gerçekleştirilen yatırımlar ve çevremize verilen olumsuz etkilerin azaltılması amacı ile yeşil dönüşüm yatırımları gibi birçok aşama veya yatırım türü yatırımcılar tarafından farklı zamanlarda ve farklı yöntemlerle realize edilmeye çalışılır ve edilir. Bazen de yatırımlar veya yatırım ortaklıkları başka yatırım ve ortaklıklara devredilir. Bütün bu çaba ve işlemler esnasında yatırımcılar farklı yöntem ve maliyetler ile kararlarını verirler ve yatırımlarını gerçekleştirirler.

Bu yazımız ile yatırım kararlarının değerlendirilmesine ilişkin fikir ve önerilerimizi ana başlıklar halinde sizlerle paylaşmak isteriz;

1. Yatırım Kararlarının Finansa Erişim ve Teşvikler Açısından Değerlendirilmesi

2. Yatırım Kararlarının Firma ve Hissedarlar Açısından Doğruluğunun Değerlendirilmesi

3. Şirket Satın Alma ve Birleşme Kararlarının Değerlendirilmesi

Yatırım Kararlarının Finansa Erişim - Teşvikler Açısından Değerlendirilmesi

Finansmana Erişimi, firmaların yatırımlarını realize etmek ve işletme dönemi ihtiyaçlarını karşılamak için ihtiyaç duydukları fonlara uygun şartlarda ulaşabilmeleri şeklinde tanımlayabiliriz. Finansmana Erişim olarak niteleyebileceğimiz değerleri;

• Ortakların Şirkete Sermaye Yatırmaları,

• Başka Bir Şirket Ya da Yatırımcının Şirket Hisselerini Satın Alarak Şirkete Nakit Girişi,

• Kısa ve Uzun Vadeli Kredi Kullanımı,

• Sigorta ve Kefalet,

• Teşvikler ve Destekler Üzerinden Şirkete Direk ve Dolaylı Olarak Fon Sağlanması olarak sıralayabiliriz.

Doğru Finansmana Erişim çabaları için “şirketin finansmana neden ihtiyaç duyduğu?” ve “şirkete veya yatırımlara finans sağlayacak kişi ve kurumların bunu ne amaçla kimlere vermek isteyecekleri” sorularına doğru cevapların verilmesi gerekmektedir. Tabi ki finansmanı talep eden ve sağlayanların da ortak bir noktada buluşması gerekmektedir.   

Şirketlere sağlanan finans; yatırımlarda, işletme sermayesinde, Ar-Ge’de, rekabetçiliği arttırmaya yönelik diğer harcamalarda ve ortakların finans ihtiyaçlarının karşılanması gibi yerlerde kullanılabilir.

Yazımızın konusu şirkete sağlanan teşviklerin neler olduğu ve şirketlerin bu teşviklerden en üst seviyede nasıl yararlanacağıdır. Burada 2 tip yaklaşım vardır. 

• Birincisi teşviğin haber alınması ve sonrasında o teşvikten yararlanmaya yönelik faaliyetlerin yerine getirilmesidir. Yaygın olan yöntem de budur. 

• Diğeri ise şirket yatırım ve harcama kararlarının belirli bir strateji kapsamında teşviklerden bağımsız olarak önceden alındığı ve planlandığı, teşviklerin önceden araştırıldığı ve teşvik fırsatlarının takip edildiği ve fırsatlar ortaya çıktığında müracaatların yapıldığı yöntemdir. Doğru olan yöntem ise budur. Hissedar beklentileri, firmaya finans sağlayanların ve finansmana erişim için çalışan tüm paydaşların isteği de bu yöndedir. Bu yaklaşım tüm taraflar açısından şeffaflık, kolay karar verebilme, kaynak tasarrufu ve verimlilik sağlayacaktır. Doğal olarak en büyük faydayı ise bu planlı yaklaşımın meyvelerini en fazla alan şirketler sağlayacaktır.

Peki bu noktada temel 2 soruya cevap aramak gerekmektedir. “Neden firmalar doğru olan yöntemi tercih etmiyor?” ve “Bu doğru yöntem nasıl hayata geçirilebilir?”

Firmaların kaynak yetersizliği (sermaye, yetişmiş insan gücü ve zaman), sektör ve rekabet şartları, yetersiz kurumsallaşma, bütün sayılanlara bağlı olarak veya olmayarak ortaya çıkan yönetim alışkanlıkları ve doğru yöntemin uygulanması konusundaki bilgi ve farkındalık eksikliği şirketleri doğru olan yöntemden uzak tutmaktadır. Bu yazımızda ise daha çok doğru yöntemin nasıl hayata geçirilebileceğine odaklanılacaktır.

Teşvikler açısından doğru yönteme geçilmesi için sırasıyla aşağıdaki başlıklarda kararlar alınması ve uygulamalar yapılması gerekmektedir;

1. Hissedarların ve firmaların yatırım stratejileri bulunmalı ve bu stratejileri ve faaliyet planlarını düzenli olarak gözden geçirmeli ve yenilemelidirler.

2. Yatırım kararları teşvikten bağımsız olarak yatırım stratejileri çerçevesinde alınmalı, fizibilite yapılmalı fizibilite sonuçları olumlu ise daha sonra teşvikler fon akım tablolarına yansıtılmalıdır.

3. Stratejiler ile uyumlu olarak planlanan faaliyetler için yatırım ve işletme dönemi bütçeleri oluşturulmalı ve projelendirilerek proje havuzuna alınmalıdır.

4. Projeler mümkünse Yeşil Dönüşüm (Enerji Dönüşümü, Yalın Üretim, Dijital Dönüşüm, Enerji Verimliliği, Çevre ve Döngüsel Ekonomi) gibi başlıklarla ilişkilendirilmelidir.

5. Proje havuzunda yer alan projeler için alınabilecek teşvikler listelenmeli, takip edilmeli ve bu teşvikler için istenilebilecek bilgi ve hazırlık altyapıları önceden oluşturulmalıdır. 

6.  Finansmana Erişim – Teşviklerden yararlanmak için firma içi kişiler görevlendirilmeli, çalışma grupları oluşturulmalı ve gerektiği zamanlarda profesyonel danışmanlık alımından kaçınılmamalıdır.

7. Yatırım ve İşletme Dönemi faaliyetlerinde ortak hareket edilecek paydaşlar belirlenmeli ve iş birliktelikleri konusunda mutabakat sağlanmalıdır.

8. Teşvik fırsatları çıktığında da hızlıca organize olup doğru müracaatları yaparak teşviklerden en üst seviye yararlanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki planlı yapılan faaliyetler tüm paydaşlar için daha az enerji kullanımı ve daha fazla olumlu çıktı oluşturacaktır.

Mail Bültenine
abone olun